Subscribe Now

* You will receive the latest news and updates on your favorite celebrities!

Trending News

Ruhsatsız

KARGASIZ TULUMBA | Yiğit Ergün
Şiir

KARGASIZ TULUMBA | Yiğit Ergün 

 

iznimle bozuyorum makâmı

çörekleniyorum denize

karasına çıkmadığım kayalıkların soykütüğünü kaykaylıyorum

 

nefsi kalır mı mahsenimde

arseniksiz de ölür mü o ihtiyarlar?

ama allah’ım bunca yangın, onca deprem

bir can alma makinesine dönüşmüş olmadık mı?

 

olumsuz sorungazlık en iyi olumlu oylumdur

bunu bildim bunu denedim

ama yoruldum, yorgunluğum beni bildi

ve bunu bilerek geçti çağ

 

hançerle doğduğu lekey, kendiyle sırp

ve bocalamalı gir tarihçenin koynuna

azami sabrının ve ebedi sadakatinin zarını ölçürt

hazırsan bir duş al, bir pro, bir de sabır

yaktıysan gemileri demir alabiliriz

seni bir aşk masalının imkansızı atayıp

birbirmizin yalnızlığıyla güreşebiliriz

çok bir şey olmaz yine; ay tutulması reyting kaybeder

birkaç köpek arkadaş bulur, dertler karılır…

boyuna peşine düştüğüm parlaklığın yıldızı

yes ver…

bir akşam, gelecek tüm akşamlar için gitmiştir.-

            hâk da gel, halkta mesken, kanda oluk, demirde su

ne’eylesin aşure

rezidanslardandaki komşu

adem sürgün hanı

havva’da yelpaze soru

buldurmaz hiçbir azâpın içinde öyle nahif;

yusuf gibi vicdan kuyusu…

 

başkentimizi az önce yıktılar

ve bunun büyük çoğunu amerikancılar yaptı

yollarını şaşırmışları

yollarımızın başına geçirdiler

 

yankii go home ama bulantı

israil bir metronom virüs

seni isteyince dudağımda parçalanıyor lir

ve tecavüz ediyor belleğime gramer

 

tamamlanmasını beklediğim bu şiiri kadir’e göndermeden önce

bir kez daha niyet ettim mülke değil allah’a sığınmaya

bir kere daha anladım, her saniye

neden aşağılanıyor paramız kırk defa

 

bu burç bana değil, belki

bir kapanma açacak yeni yolumu

bunamakta neden oluyor fecaât

etrafa saçılan torpil

dokunanın gözünü yakıyor

suyu fahiş yapıyorlar

hızlı kâmilin kavmi

bulup buluşturduğumuz

musluksuz bir çaykara

 

yanıyor cânım bursa

biz bize ağlıyoruz

ağır geliyor vatan, televizyonda cayır cayır yanıyor

kin biliyorsun ya da dikiş

kör ağcılara ve sanat tüccarlarına

isyanın tefekkürü

fakat şükrün sevinciyle

omzunda bir tarih: ellerinde kukla.

 

elinde bir para, senin

günün sonunda sen de o da

o gün kadar değersizsin

 

ukalâ ya da ahmaklık genetikte yok

bunlar hep sizin oyunlarınız

içi lağım, içli dışlı mihraklarımız

bu halkın artık mitingli yevmiye paketlerine karnı tok

yok emmim kalmadı, yok.

 

evhamlı hadiseler dönüyordu panama kanalında

filme ara verdiriyordu makaslı bir tarih

efsane avına çıkan çaresiz primat

omzumda gezinen gerilimli ten

vicdan kapısında hileci muhafız

çocukluğumu dikizleyen bir muhbir

bölgesel sabotajcı bir piç kurusu

o sinsi ötüşüyle guguk kuşu

bilmiyor tebaâ’li, nerde yara nerde neşter,

istemez gibi bu gece, alıp da onu nikahıma soksam…

Related posts

Bir yanıt yazın

Required fields are marked *