Subscribe Now

* You will receive the latest news and updates on your favorite celebrities!

Trending News

Ruhsatsız

TAVUS KUŞU ASLA | Abdullah Sezer
Şiir

TAVUS KUŞU ASLA | Abdullah Sezer 

 

Ben dünyaya kalaylama düşmedim

Doğarken ağladım senin gibi kıçıma bir tokat yedim

Göbek bağımı Mudanya’da bir çöpe atmışlardır muhtemelen

Hatta hatırlamıyorum bile doğduktan sonraki o on üç yılı

-Hâlbuki yaşanmış sayıyorlar değil mi o on üç yılı-

 

Doğmak budur belki de seni tanıdığım ilk gün mesela

Cennetten fragmandır yoksa Ahmed Üstün introsu mudur bilemem

Bildiğim bir şey varsa senin de böyle doğuşlarının olduğudur

Adını henüz koyamadığın yakın tarihli konklavlarının olduğudur

Evet olduğudur

 

Avcundan akan kan damlasını düşün

Delhi meydanında sallanan City formasının

Arap rüzgarıyla nasıl dalgalandığını düşün

 

Sonra kuaför saçını iki cm fazla kesti diye

Sende oluşan o çıldırmaların

 

Bende çıkarttığı orman yangınlarını düşün

Düşün düşün düşün düşün dur

 

Dünya ne kadar gıdıklayıcıysa

Gerçekler o kadar yakıcı olurdu benim için

Yaralanan tavus kuşu asla bir kuş gibi ötmezdi örneğin

Kahve gözlü kötü adamlar seni incitemezdi

Buna inanmıştım yıllar boyu zaman geçtikçe arınmış

Oldu her şey aramızdaki olmayan her münasebet

 

Suçu kendimde bildim uyumazdım bu yüzden

Ağlamıştık ya karşılıklı sabaha kadar bombok bir evdeydim ben o gün

Naftalin kokan bir evdi orası tam beş yıl sürdü o sabah

-Bir çocuğun annesinden yediği ilk dayak neydi o sabah-

Seninle konuşurdum yürürken doğum gününü kutlardım mesela

Sevdiğin renklerle donatırdım gardırobu

Okuduğun ne varsa ben de okurdum gezdiğin yerleri gezerdim

Bir zamanlar koştun diye komodo olmuşluğum bile var

 

Kuran çarpsın o ürkek suçu kendimde bildim uyumadım yıllarca

Anlamak istedim

Neden

Siz kızlar neden böylesiniz diye söylenerek

 

Kendimi çok da önemsememiştim hâlbuki

Üstüne bastığın taşların arasını yırtık yapraklar doldurduğunda

Ben ağrılı sancılı ve kusamamalı günler geçirdim

Bir haftada on kilo verdim

Dengesizdim

Gücüm yoktu kalkıp bir bardak su içmeye

Doktor romatizma dedi ilaç yazdı

Doktor demirsizlik dedi ilaç yazdı

Doktor doktoru suçladı ilaç yazdı

Olan bana olmuştu dökülmüştü saçlarım

 

Yıllar önce olduğu gibi hiç tanımamış hiç görmemişken daha

Grip olmuştun hani kekik yağı içmiştin yanmıştı ciğerlerin

Aynı öyleydim ölümden dönerken bile sayıkladığım tek kişi sendin

 

Gitmişti sesin fakat yürüyüşün aynıydı

Saatlere şüpheyle bakan (öyle güzel ki) gözlerin vardı

 

Baksan ne fayda bir kez olsun umursadın mı

Bir kediyi çocuksu bir duyguyla hiç kovaladın mı

 

Filminden çıktığını gördüğümde senin: “Kader

 

Suçu kendimde bildim uyumazdım bu yüzden

Bir kez uyudum yalnızca çünkü çok yorulmuştum

Üst üste gelmişti her şey Kreutzer Sonat çok sarsmıştı beni

Altı ay arayla dedem ve ninem ölmüştü bak Allah belamı versin ki

Memlekete o gün gittim seninle kavga ettiğim o yer

Hâlâ yerli yerindeydi inanamadım. Canımı okuyordu tüm bu olanlar

Anlatamadım kimseye derdimi inandıramadım Kadir’e bile

 

(Yaprağı koparmazdım vakti geçmesin diye seni gördüğüm ilk günün)

“Kafa açıyorsun” dediler dalga mı geçtiler yoksa

Tinerciler miydi bilmiyorum uzaklaştılar işte yanımdan

Ölmekten beter etti beni dokundu işte bu bana

 

Hâlbuki seni yalnız ben tanıdım / Göğe her baktığımda sen vardın

Gözyüzü icat edilmiş bir boşluktur” dediler diye

Var olan ve olacak olan her şeye

Senin adını taşıdım.

Related posts

Bir yanıt yazın

Required fields are marked *