çünkü siz kansersiniz dediler yalnızca
ayağım hiç böyle acımamıştı
hiç daha önce böyle bir acıyla uyanmamıştım
sabah görmüştüm süvarileri derbi izlerken, donmuştu kaçak yayın
orada kıstırdılar serçeleri
ve bobinler bağladılar ayaklarına
“ayaklar, gitmiyorsa bir yere sorun vardır” dedi spiker
hiç gitmemişse aşık olur insan
ya git-e-mi-yor-sa
felaket yakın demektir, yayın çöktü
golü çoktan yemişiz
üç dakika geriyiz hayattan ve yirmi altı saniye ileride
çok yakınız ölüme
kanseriz bir bakıma
ev-len-e-mi-yor-uz
ve hatalı ayırıyoruz sevenleri birbirinden
ekber diyoruz, sünnileşiyoruz ve indirmiyoruz secdede kalkan sağ elimizin soldan ikinci parmağını
bir şeyleri çok yanlış yapıyoruz.
hiç daha önce böyle bir kararla uyanmamıştım, sabah
içmek istememiştim bu kez kahve
cilalamıştım kalan bütün taşları
sıksaydım suyunu çıkarırdım elbet
durum berabere, hayat 1-1 yapmış
bir bir sürükleniyormuş eski sevgilim, eski dev-sol militanlarıyla eylemlerde
“uzatmalarda sonuç bozulmazsa seri penaltı atışlarına gidilecek” demiş spiker
ağlıyormuş
“oysa ki çok gençti” diyormuş
rivayet edilmiş geçen zaman
bense çoktan başlamışım kemoterapiye
eski imiş her şey
organ çalıyormuş mezarlarında mollaların
annem ağlıyormuş
takılma, anneler böylelermiş, ağlarlarmış
annelere kanser hiç yakışmazmış
çünkü anneler evli ölürlermiş
yirmi iki maçlık yenilmezlik serisi olan takımın seri penaltı sonuçlarında bu serisi sona erdi, teknik direktörleri istifa etti, kaptanları şehri terk etti, sabah ezanı son kez tersten okundu.