kulağımda sagopa camda manşet izleri
ikindi güneşinin ısıtmadığına ve mahşerin
oldukça kalabalık olacağına dair söylentiler var
pencereler var kaçış rampaları
yarım debriyajın verdiği o sallantılı güven hissi
mahşer büyük sürprizlere gebe
kulağımda sagopa sırtımda bıçak sergileri
iki kaşımın ortasına atış poligonu kurulmuş
alnımda kalaşnikof bienali
uyanıyorum yatağım mahşer yeri
iki aynanın arasına uzanmış cesedim
beni saymayın
montajda çıkarın beni* hazır değilim
kulağımda sagopa camda ikindi güneşi
ısıtmıyor ısıtsa söylerim
cesedi tez soğuyan bir ölüyü ünlüyor müezzin
anlaşılmıyor dediği
ya yakın tutmuş mikrofonu ya tıkırında hayat
merhumun daha kaç zaman açık kalacak hattını düşünüyorum
ve ilk fırsatta okşamak bir kirpinin yumuşak karnını
kulağımda sagopa elimde temizlik bezleri
evin önünde araba yıkayabilmenin getirdiği o müstakil güvenlik hissi
-araba da var üstelik-
-*3938# şifre ve sigortalı güvenlik-
şair de üstüpüne benzetmişti askerlik günlerini
kırmızıyla damgalanmış şifreli mesajlar yazan uzun döneme sorduğumda, kuzey ülkelerinde can sıkıntısından birbirlerini kesen metalcileri anlatan gotik bir roman yazdığını söylemişti
anahtar kelimelere odaklanınca bunlar var
bir de night shyamalan
kulağımda sagopa camda kuş ölüleri
sofuların mezarına inmiştik üç kişi
höpürdetmeden içimizdeki kuş izlerini
hem ürkütmeden boynumuzdaki kuş sürülerini
oturduk attar’dan okuduk
mazlum, mengüç ve ben
triyole
kulağımda hamidiye camda küçük,
muttarid, muhteriz darbeler
*özgür ballı