Ruhsatsız
Şiir

TÜTSÜLENDİĞİM CUMA YAHUT KAVUŞMA ANINDA SÖYLEDİĞİM ŞEYLER | Hanife Sude Gökkaya

farzet ellerini kuşkulu bir nehre bıraktım

orada içinde sürgün veren nergise inan

az ileride seni bekleyen zahmetsiz can pazarı

inan çünkü vurulacaksın bir kuş yerine

duyduğun sesle övündüğün gökyüzü yalan

 

gökkuzgunu seli ve bak bağrında ziyan kuşları

inan bana yolu yarıladık şu tepeyi de aştık mı

sırlak benizli aynalar / seyreyledi / ölü vakitlerdi

asaleti giyindi sırtına / pasparlak sancıdı

suskunluğun kaç ölmek taşır içeriden bilmedin

sana vadedilen resimleri kaç gece taşıdın koynunda

nedendir kulak kesilirim uzak vadi tabanlarına

nedendir ben hep dubalardan öteye yüzmekle

övünürüm

 

derin ölüm:

ülkemin tüm sabahları tedaviye cevap vermedi

ince vuruş:

seni kalbimde hatalı bir vesikalık gibi taşıdım

metastaz göç:

bazı kötü kalpli hücreler dünyayı ele geçirecek

 

derin ölüm ince vuruş metastaz göç

çocuğunu uyutup bir rüyaya koyulan evlerden

arta kalan zamanın seherlerine eriştik

bir baba gömleği askıda içkin ve bariz olarak

babalar nasıl cevabı olmayan yüzleridir çocukluğumuzun

say ki göğsümde birleştirdim ellerinden telaşı

işte sana evimin bu köşesinde uzun bir yer açtım

Related posts

KENAN İLİ | Hüseyin Yavuz

Ruhsatsız
7 ay ago

MÜNACAAT ALT F4 | Süleyman Emre Bayrak

Ruhsatsız
7 ay ago

MORGA KALDIRILAN ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ TANISI | Sami Uluğ

Ruhsatsız
3 ay ago
Exit mobile version