farzet ellerini kuşkulu bir nehre bıraktım
orada içinde sürgün veren nergise inan
az ileride seni bekleyen zahmetsiz can pazarı
inan çünkü vurulacaksın bir kuş yerine
duyduğun sesle övündüğün gökyüzü yalan
gökkuzgunu seli ve bak bağrında ziyan kuşları
inan bana yolu yarıladık şu tepeyi de aştık mı
sırlak benizli aynalar / seyreyledi / ölü vakitlerdi
asaleti giyindi sırtına / pasparlak sancıdı
suskunluğun kaç ölmek taşır içeriden bilmedin
sana vadedilen resimleri kaç gece taşıdın koynunda
nedendir kulak kesilirim uzak vadi tabanlarına
nedendir ben hep dubalardan öteye yüzmekle
övünürüm
derin ölüm:
ülkemin tüm sabahları tedaviye cevap vermedi
ince vuruş:
seni kalbimde hatalı bir vesikalık gibi taşıdım
metastaz göç:
bazı kötü kalpli hücreler dünyayı ele geçirecek
derin ölüm ince vuruş metastaz göç
çocuğunu uyutup bir rüyaya koyulan evlerden
arta kalan zamanın seherlerine eriştik
bir baba gömleği askıda içkin ve bariz olarak
babalar nasıl cevabı olmayan yüzleridir çocukluğumuzun
say ki göğsümde birleştirdim ellerinden telaşı
işte sana evimin bu köşesinde uzun bir yer açtım