Ascension du Mont Cervin-14 Juillet 1865; La Chute (1865) Gustave Dore
VII- YAŞAM FRESKLERİ
I
İnanmanın ve yaşamanın bir yolunu bulduk arkadaş
Yüreğinle ilk talimin buydu esasında: taşikardi vepanikatak
İki yanağında vurulmuş iki gül, soluk soluğa vefısıldayarak:
Kaybolan bulununca kayboluş da bulundu
Ve kayboldu arayan bulmakla
Şafakta ay çakır, cumba kadınları peçeli güvercin
Sevincin boğazlanmış macunu serhaddin karayeliylegevşer
Isırılan Arnavutluk sol yanakta, sağda mistik avurt anason dumanı
Seni tutan humma karaşın. Kuzeyin sarı yemişleri boş kovan
Çizemez yüzünü bir avuç baruttan. Nasırsın?
Ufukta bal çakar, ağar yıldırım.
Raspacının yutkunduğu şap topağı hıçkırıkla gediğe oturan ukde
Bedesteni sulayan Ceneviz tacirlerin, Trabzon’u gösteren Gürcü pusulanın
Tırnak kemençenin kopmuş meme ucu. Diş etlerin de çekilmiş kıyıya
Ak butların unu bulansın cesedine kara budun
Köstek Halil, saat kaçıran. Rükûda kulağına tırmanançıyan
Cılız bir dal derede harman yangını
Alman pisuvarında kaçak çay sidiği
Hasidik keçede bile Tatar salgını gel bak
Ne hale düştün atından
Bütün yangınlarda sen de vardın, işte külsün
Buradasın. Buradayım dediğin yerde
Çokça süt taştı sana
Çocuk kemikleri geldi hububat yerine
Vesikalardan ümitsizlik
Sessizlik gökten ve servi ağaçlarından
Meğer gizliymiş her şey kayboluşta
Bir koca muşta artık elin, muştun: yitiş.
II
Ey ibadetin görünen ritmiyle kanırtılan yalvaç
Ey zırhın çatlağında can çekişen sır
Kana sırnaşan kabuk
Ey aklın kalburunu kırıp geçen günah
Hınç okunun yeryüzüne sapladığı bulamaç
Cıvık ruh
Kalktın tedavülden. Günaydın. Çıktığın merdivenler ıskartaya
Fizik masasına serdin örtülerini sakla kendini hep çıplak bulacaksın
En kalın buzun altında solgun gözlerini peşinden sürüyecek bir gemi
Ki batmıştır ve cımbızla çekersin etinden yelkenlerini
Sen uyandın diye doğmayacak sabah
Çünkü gün
Geceden düşen bir sarhoştur
Başın döner ki dönmekte tükenmez bir damar bulmuştur
Yiterek gittin, yiterek döneceksin, budur yol
İçinden gelen şarkı adımlarına uygundur
İhtiras limanından ilahi bir kalyon gibi boşaldın şehre
Artık külsün, seni bir daha yakamazlar
Buradasın. Buradayım dediğin yerde
Entführung (Ein Handschuh, Opus VI, Blatt 9) (1893-1898), MaxKlinger
VIII- ÖLÜM FRESKLERİ
2092
I
Kuşlar vuruldu, ben dalda unutuldum.
Bir arkadaşı beklemek, yıllar öncesini beklemek gibidir
Yaralı akıl
Aydınlığa kana, karanlığa kana
Ak zamanın kayalarından
De ki ben de bir anısıydım Tanrı’nın
Doğdum, yanlış ok, büyüdüm, ıskartaya çıkarak
Ve buldum, kayboldum
Kuşlar vuruldu, ben dalda unutuldum
II
Parlattığım gümüş tabladaki yüz, artık benim değil
Yüzüm eğreti yıkım işaretleri yüklü
Amnezi batağı yengi molozu bir gül
Perde perde çoğalan buğu kendi penceresinde
Denizin dağlara taktığı tasma
Nehir, pıhtılaşıyor
Öldüğünde yaşanmamış olmalıydı dünya
Gezginler Ende (Sterbender Gezgini) (Radierte Skizzen, Opus I, Blatt 7) (1879), Max Klinger