Meltem’e…
dünyanın ateşinde süngüyle günü geçirme
çünkü hangi asra yemin ettiysen onun dumanıyla palazlanırsın
çünkü hep olacak bu zenginlik işi, kenetlenmeden örselenmek
hep olacak bu gözyaşı ve uçurum inan bak
konuşmak için meltem, çiğ tanesi ve abaküs yok
yok çiğ tanesi, abaküs ve meltem
abaküs, meltem ve çiğ tanesi yok
y
o
k
-olmayan şeylerin durağanlığı-
bir başıma, kaydı düşülmemiş iyi işleri işlerken
işitilmemiş işleri işkillendirmemekmiş görevim
nihayete erdi derken dilek (d)işimize (d)inimize gelir mi hatırlamak –yok
yok annemin ördüğü patikler, çiçekli yazma ve namaza durmak için esans
çünkü sunaktır düşerken dünyadan duyulan
duaya sinen
leke
yani düşü -bir kurban- nefse ekilen tohum
yok fısıltıyla duy-uluyor artık yorgunluğum