Ne olduğumdan habersiz
beni pirinç havana koyuyor
Pazulu kolların
umursuz gönlünün dövdüğü
Bir çakıl veya yürümeyen çiğdem çiçeği
Yazgımız, bir de bununla deniyor bizi
Daha ne kadar alabiliriz
kendimiz de bilmezken,
dönemecin sonunda devam ediyor
artık tanımadığımız birisi
Yağmur yağıyor
Asfalt koyulaşıyor
Gün geçiyor, soluyor
eski elbisemi göstermenin
hayali –
henüz
doğmayan insana.
Related posts
KANAT AÇIKLIĞI | M. Burak Çelik
1 dk okunma
AZİZLER BİLİR KUTSAL ELMA | Zeynep Karaca
1 dk okunma
PERİYODİK KLAVYE | Serdar Süalp
1 dk okunma
Son Eklenenler
TÜRKÇEDEN HEGEMONYAYA | Semih Samyürek
XVI. Göçen Kervanın Ardından Dil insan, lisan iktidar, lugat hegemonyadır. Türkçeyi iyi bilmek, doğru...